Türk Kütüphanesi

Ilk Anayasanin Kabulu

20 Ocak 1921 Anayasası (Teşkilatı Esasiye
Kanunu)
20 Ocak 1921'de, TBMM tarafından kabul
edilen ilk Anayasa (Teşkilatı Esasiye
Kanunu), TBMM'nin dokuz aylık
çalışmasından ve uzun görüşmelerden sonra
kabul edilmiştir. Bu Anayasa, dağılan ve yok
olan Osmanlı İmparatorluğu yerine yeni bir
devletin kuruluşunu hukuki yönden belirten ve
varlığını sağlayan bir eserdir. Yeni Anayasa
aynı zamanda milli egemenliği hakim kılan ve
vatanın kaderine milli egemenliğin temsilcisi
Büyük Millet Meclisi'nin el koymasını
mümkün kılan ve onun meşruluğunu da
tanıtan, hukuki ve siyasi değeri olan bir
belgedir.
20 Ocak 1921'de kabul edilen Anayasa, 23
asıl, bir de ayrı madde halinde iki kısım
olarak düzenlenmiştir. Genel esasları
kapsamaktadır. Anayasanın kısa oluşu, o
devrin özelliğinden ileri gelmekteydi. Sadece
olağanüstü şartları ve acil ihtiyaçları
karşılamak için, kısa ve özel bir anayasa
hazırlanmıştı. 20 Ocak 1921 Anayasası bir
geçiş dönemi anayasası olarak, Milli
Mücadelenin çok dinamik olağanüstü
şartlarına uymakta ve demokratik niteliğinin
yanı sıra ihtilalci karakterini de
korumaktaydı. Anayasanın ruhunda ve
mantığında kuvvetler birliği sistemi hakimdi.
Milli iradeyi millet namına temsil eden tek
yetkili organın, Türkiye Büyük Millet Meclisi
olduğunu belirtmektedir. Başkansız bir
Cumhuriyet kuran bu Anayasa ile milli irade
Meclis tarafından tescil edilmekte ve
yürütülmekte, böylece kuvvetler birliği esası,
kuvvetlerin şuurlu bir merkezde toplanmasını
ve tek bir iradeye bağlanmasını da şart
kılınmaktadır.
20 NİSAN 1924 Anayasası
20 Ocak 1921 tarihli Anayasa (Teşkilatı
Esasiye Kanunu) olağanüstü devrin,
olağanüstü şartları içinde çıkarılmış dinamik
bir dönemin anayasası idi. Daha sonra,
şartlar değişmiş, Cumhuriyet ilan olunmuş,
Türk devrimi aksiyon evresinden yeniden
düzenleme, reformlar evresine yönelmişti.
Yeni Türkiye'nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı
vardı. TBMM'nde çalışmalar ve müzakereler
sonunda, 20 Nisan 1924'te 105 maddeden
oluşan yeni Anayasa kabul edildi.
20 Nisan 1924'te kabul edilen yeni devletin
ikinci Anayasası, Milli Mücadelenin
kazanılmasından ve Cumhuriyetin ilanından
sonra, demokrasi ilkesine değer veren bir
anayasa olarak düzenlendi.
1924 Anayasası, dayandığı ilkeler
bakımından, 1789 Fransız İhtilali'nden
itibaren gelişen ferdiyetçi ve hürriyetçi hukuki
ve siyasi ideolojiyi temsil etmekte ve aynı
zamanda siyasi fikir akımlarının tarihi
gelişmesinden de faydalanmaktadır. Bu
Anayasa hazırlanırken, 1921 tarihli
Anayasanın dayandığı temel esaslardan
esinlenilmiştir. Milli egemenlik, tek meclis ve
kuvvetler birliği ve meclisin üstünlüğü
prensipleri, 1921 Teşkilatı Esasiye
Kanunu'ndan alınmış ve geliştirilmiştir.
1924 Anayasası, egemenliğin yalnızca millete
ait olduğu ve ancak TBMM tarafından
kullanılacağı esasına uygun olarak
hazırlanmıştır. Egemenliğin kayıtsız şartsız
millete ait olması, ona bir diğer ilahi veya
beşeri otorite ve makamın ortak
olamayacağını kabul etmek demektir. Bu
ilkeyle egemenliğin milli niteliği 1924
Anayasasında daha belirli bir şekilde ortaya
çıkmıştır.
Kayıtsız ve şartsız millet egemenliği
düşüncesinden hareket eden Anayasanın
siyasal sistemi, böylece devlet içinde Büyük
Millet Meclisi tarafından temsil olunan; tek
kuvvet, tek meclis ilkesine dayanmaktadır.
1924 Anayasası meclis hükümeti ile
parlamenter hükümet sistemi arasında bir
köprü görevi görmüştür.
1924 Anayasası, 1921 Anayasasından daha
yumuşak bir kuvvetler ayrımına yer vermiştir.
Milli egemenlik ve meclisin üstünlüğü
sistemini geliştirmiş, Anayasa alanını daha
geniş ve yaygın bir şekilde düzenlemiş, kamu
özgürlüklerine geniş yer vermiştir.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol