Türk Kütüphanesi

Gokturk Imparatorlugu

GÖKTÜRK İMPARATORLUĞU
I. GÖKTÜRK KAĞANLIĞI :
Kurucusu : Bumin Kağan
Kuruluşu : 552
İkiye Ayrılışı : 581
Yıkılışı : 630
Kapsadığı Alan : 18.000.000 km kare
II. GÖKTÜRK KAĞANLIĞI :
Kurucusu : İlteriş Kağan
Kuruluşu : 682
Yıkılışı : 743
Avar’lara bağlı olarak yaşıyan GÖKTÜRKLER
bunların egemenliğine son vererek (552) ilk
defa TÜRK adını kullanarak GÖKTÜRK
İmparatorluğu’nu kurdular.
Bumin Kağan’ın ölümünden sonra birlik
korunamadı, 581’de ikiye ayrıldılar (Doğu ve
Batı GÖKTÜRK Devletleri).
Çinlilerin oyunları ile başkaldıran bazı
boyların zorlamasıyla Doğu GÖKTÜRK Devleti
gittikçe zayıflıyarak 630’da yıkıldı.
Aynı şekilde Batı GÖKTÜRK’leri de iç
çekişmeler yüzünden zayıflayarak Çin
egemenliğini kabul etmek zorunda kaldılar
(630).
682’de İlteriş Kağan, Çin boyunduruğundan
kurtardığı TÜRKLERİ birleştirerek ikinci defa
GÖKTÜRK İmparatorluğu’nu kurdu.
İmparatorluk en büyük şeklini İSTEMİ Kağan
devrinde aldı. Türklerde tam şehirleşme bu
dönemde görülür.
GÖKTÜRK İmparatorluğu’nu büyük bir tehlike
olarak gören Çin’lilerin devamlı entrikaları
devleti yönetenleri birbirine düşürmüş, bu
pırıl pırıl imparatorluk kardeş kavgasının
kurbanı olarak 743’te yıkılmıştır.
Sosyal Hayat : İmparatorluk hanedanın
müşterek malıdır. Hanedan üyelerinden
hangisinin hakan olacağı, belli bir kaideye
bağlanmış değildir. En güçlüsü kağanlık
mevkiine yükselir.
Göktürk’ler yerleşik tip medeniyete geçmeye
başlamışlardır ki bu tür yaşayış
Göktürk’lerden sonra devlet kuran Uygurlar
döneminde tamamlanmıştır.
Ordu : Göktürk ordusunun üçte ikisi atlı, üçte
biri yaya idi. Uzak seferlerde atlı ordu
kullanılıyordu. Savaş teknik ve taktikleri
vardı.
Deri, keçe çizme giyiyorlardı. Kaftanları
uzundu.
İnanç : ŞAMAN dinindendiler.
Sanat : Göktürkler sanat tarihi bakımından
büyük önem taşırlar. Göktürklerin yaşadıkları
yerlerde yapılan kazılarda, Göktürk’lere ait,
ipekli atlaslar, küpeler, boncuklar, inci dizileri
ile süslenmiş plakalar, kayış uçlarına ait
süsler ve demirden yapılmış kılıçlara, oklara
ve demir eritme ocaklarına rastlanmıştır.
Yazı : Göktürk alfabesi Türklerin milli
alfabesidir. Türkçeye göre düzenlenmiş 38
harfi vardır. Uygur alfabesi bu alfabenin
ortadan kalkmasına sebep olmuştur (Ünlü
Orhun Anıtları üzerindeki yazı Göktürk harfleri
ile yazılmıştır).
Ziraat : Hayvancılık yanında geniş ölçüde
ziraat yapıyorlardı. Sulama için kanallar
açmışlardır. Örnek olarak göstereceğimiz
Tötö kanalını, Ruslar bugün kullanmaktadır.



Göktürk İmparatorluğu
Öncelikle belirtmekte
fayda varki ; Göktürk
ibaresi, yakın tarihte yapılan kategorizasyon
çalışmaları neticesinde yakın tarih tarihçileri
tarafından ayırt edici olması amacıyla
kullanılmıştır. Söz konusu siyasi yönetim,
kendisine Türk İmparatorluğu demektedir.
Orhun kitabelerinde geçen ÖkÜk Türük
ibaresinden türetilerek önce Kök, ve telafuzu
kolaylaştırmak için Gök Türk olarak
adlandırılmıştır. Bizde anlaşılır olması
amacıyla bu imparatorluktan Göktürk
imparatorluğu olarak bahsedeceğiz.
Göktürk imparatorluğu, Türk Tarihinde çok
önemli bir yere sahiptir. Hun döneminde,
Türklük kavramı ve Türk kültürü göçebe
düzenin etkisiyle oldukça zayıftı. Göktürk
İmparatorluğu döneminde Kültürel değerleri
güçlenerek Türk Kimliğinin etnisiteside
güçlenmiş, tarihin derinliklerinde Türk’lüğün
yayılma sürecinde çok önemli etkileri
olmuştur.
Göktürk’ler, Hun İmparatorluklarının
yıkılmasıyla Asya steplerine yayılan Hun
topluluklarından biri olan Aşina kabilesine
dayanır. 6. YY’da bugünki Moğolistanın
Kuzey Batısı konumunda bulunan Altay
eteklerinde, bölgede büyük bir imparatorluk
haline gelen Juan-Juan İmparatorluğuna
bağlı yaşayan Aşina kabilesi, İmparatorluğun
Demir ve Dökme Çelik işçiliğini yapmaktaydı.
Aşina kabilesi, Aynı zamanda kendi içerisinde
de siyasi olarak teşkilatlanmakta olan bir
topluluktu.
Bumin Kağan Dönemi (546-552)
Bumin, 540 yılında yönetime geçerek Aşina
kabilesinin Han’ı oldu. Aşina kabilesi,
Bumin’in yönetiminde ticari faaliyetler
amacıyla Çine doğru ilerlediler. Bu dönemde
bölgede önemli bir güç konumunda olan Topa
İmparatorluğu zayıflamış, Doğu-Batı Topa
İmparatorluğu olarak bölünmüş ve
birbirleriyle ihtilaf halindeydiler. Batı Topa
İmparatorluğu, rakibi Doğu Topa ve Juan-
Juan İmparatorluklarının baskılarına karşı
Aşina kabilesiyle iyi ilişkiler içerisine girmeye
çalışıyordu. Bumin Han, 546 yılında
oymağının ürünlerini sunmak ve ticari
ilişkilerini güçlendirmek amacıyla batı
Topa’ya elçi gönderdi. Aynı dönemde Töles
adı ile ortaya çıkan Kaokü’ler Juan-Juan’lara
saldırma hazırlığı içindeydiler. Bumin Han,
tabi olduğu Juan-Juan İmparatorluğuna
hizmet etmek için siyasi bir manevrada
bulunarak Töleslerle savaşır ve kesin bir
yenilgiye uğratarak Tölesleri dağıtarak tabi
olan Töles topluluklarınıda kendisine bağlar.
Bumin Han, bu hamlesiyle hem Töles
topluluklarınıda içine katarak güçlenir hemde
Juan-Juan İmparatorluğuna yaptığı hizmetle
siyasi bir manevra yapmış olur.
Bumin Han, bu galibiyetten cesaret alarak
Juan-Juan Başbuğunun kızını ister. Ancak
Başbuğ, Bumine elçi göndererek “Siz Bizim
Demircilik Yapan Adi Kölelerimizsiniz, Buna
Nasıl Cesaret Edersiniz” mesajını iletir.
Bumin Han, bu duruma sinirlenerek elçiyi
öldürür ve iyice zayıflayan Batı Topa
İmparatorunun kızını ister. Zor durumda olan
Batı Topa, Bumin ile akrabalık yapmayı kabul
eder ve 551 yılında Bumin Han ile Batı Topa
Prensesi evlenir. Böylelikle Bumin Han ile
Batı Topa İmparatorluğu ittifak kurmuş olur
552 yılında ise Batı Topa ile birleşerek Juan-
Juan İmparatorluğuyla savaşa girişir. Bu
savaşın sonunda Juan-Juan İmparatorluğunu
kesin bir yenilgiye uğratarak Yabgu’luğunu
ilan eder. Göktürk İmparatorluğu bu tarihte
fiili olarak kurulmuş ve ilan edilmiş olur.
Bumin Kağan, 552 yılında Göktürk
İmparatorluğunu kurdu, ancak aynı sene vefat
etti. Vefatıyla Göktürk İmparatorluğunun Sağ
Yabguluğuna oğlu Kolo, Sol Yabguluğa ise
yine oğlu İstemi gelmiştir.
Kolo (Kara) Dönemi (552-555)
Kolo, kısa bir süre yönetimde kalmıştır. Kısa
süreli yönetimi döneminde Juan-Juan
İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Moğolistan
bölgesini Göktürk’lere bırakarak bir kısmı
Topa Devletinin steplerine, bir bölümü ise
Avrupa’ya doğru ilerleyerek bölgedeki
devletlere sığınırlar. Göktürk ve Topa
devletleri arasında yapılan anlaşma gereği,
Topa Devletine sığınan Juan-Juan’lar
Göktürklere teslim edilir ve 555 yılında
öldürülürler. Juan-Juan’ların yıkılmasından
sonra Göktürk’ler yüzünü Moğolistan ve
Tibet’e çevirir. Ancak Kolo, daha fazla
ilerleyemeden vefat eder ve yerine kardeşi
Mukan gelir.
Mukan Dönemi (555-572)
Mukan uzun bir süre Göktürk’lerin Hakanı
oldu. Mukan Han dönemi Göktürk’lerin
yükselme dönemi olarak tarihe geçmiştir.
Mukan yönetimindeki Göktürkler, Batı Topa ile
İttifak ederek Moğolları ve Tibetlileri yenerek
topraklarını genişletirler. Batı Topa
İmparatorluğu 557 yılında yıkılınca bu
devletin kalıntılarıda Göktürklere katılır. Topa
İmparatorluğu, bu dönemde tarih sahnesinden
silinerek Türk topluluklarının içerisine
karışmıştır.
Mukan, toprakları içerisinde güçlenmeye
çalışan Juan-Juan topluluklarının üzerine
büyük bir saldırı düzenler. İleri gelen beyleri
öldürülen ve halkı kılıçtan geçirilen Juan-
Juan’ların siyasi birlikleri dağılır ve Çin
topraklarına sığınırlar. Göktürkler ile Çin
arasında dostluk politikaları gereği kaçan
Juan-Juan’lar Göktürk’lere teslim edilir.
Mukan han bu topluluklarıda öldürerek
bölgedeki Juan-Juan kalıntılarınıda
temizlemiş olur.
Juan-Juan’lardan sonra Doğu Kitaylarıda
yıkarak topraklarını genişletir ve Kıtayların
Koreye doğru göçlerini sağlar. Kuzey
bölgesinde bulunan Kırgızların egemenliği
altına alır, kuzey bölgesindeki diğer dağınık
boylarıda kendisine katarak bozkırdaki Türk
egemenliğini sağlamış olur.
Mukan imparatorluğun doğu kanadını
yönetiyordu. Doğudaki ilerleyiş ve
genişlemeyle birlikte Batı bölgesini idare eden
Sol Yabgu İstemi’de Altayların Batısını, Isık
gölü ve Tanrı dağlarına kadar olan bölgeyi
hakimiyeti altına almıştı. İstemi Yabgunun
Batıdaki baskısıyla Sasaniler ve Bizans ile
ilişkiler kurulmaya başlandı. Önemli bir
ticaret kaynağı olan İpek yolunun denetimi
konusunda Sasanilerle iyi geçiniliyor ve ortak
hareket ediliyordu. İstemi, Bölgedeki diğer
Türk İmparatorluğu Akhunların üzerine gitmek
için Sasanilerle iş birliği yaparak Akhun
imparatorluğunu yıktılar ve topraklarını
Sasaniler ile birlikte paylaştılar.
İstemi ile Sasani’ler arasındaki iyi ilişkiler
İpek yolunun denetimi nedeniyle
anlaşmazlığa dönüştü. İstemi Sasani’lere
karşı Bizans ile iyi ilişkiler kurmaya başladı.
Bizans, ipek yolu ticaretinin Sasaniler
aracılığıyla yapılmasından memnun değildi.
Bu sebeple İstemi yabgu ile ittifak yapıldı. Bu
ittifaktan sonra 19 yıl sürecek Bizans-Sasani
savaşları başladı. İran’ın Müslümanlığa
geçişi de bu mücadele döneminde
gerçekleşmiştir.
Mukan döneminde Çin’in iç karışıklarla
boğuşması ve Doğu/Batı olarak bölünmesi
Göktürklerin işini kolaylaştırır. Mukan
döneminde, Göktürk İmparatorluğu bölgedeki
hakimiyet alanları genişleyerek Bozkır
İmparatorluğu haline gelmiştir.
İç karışıklıklar nedeniyle güçsüz kalan Çin
İmparatorluğu, Göktürklerin desteğini almak
ve yağmalarından korunmak için Mukan
Han’a bolca armağan ve elçi göndermiştir.
Boy beylerine ve ileri gelenlerine paylaştırılan
bu armağanlar, aynı zamanda Çin-Göktürk
bağlılığını pekiştirir. Mukan, bunun üzerine
Çin’e sıkça elçi gönderir. Çine giden elçilerin
genellikle bol armağanla geri dönmesi üzerine
elçilik Türk soylularının çok istediği bir görev
haline geldi. Elçilik bu dönemde Türk
gelenekleri içerisine girerek
kurumsallaşmıştır.
Mukan 572 yılında vefat eder. Yerine vasiyeti
üzerine oğlu değil kardeşi Tapo geçer.
Tapo Dönemi (572 - 581)
Tapo, yönetime geçtiği dönemde ağabeyi gibi
Çin ile iyi ilişkiler kurarak, Çin’in iç
karışıklıklarından istifade etmeye çalışır.
Çin’den sürekli gelen armağanlar üzerine Çin
ile ticaret gelişmeye başlar. Onbin kadar Türk
Tüccar Çine yerleşir. İyi ilişkiler çerçevesinde
bu tüccarlar geniş ayrıcalırlarla Çinde ticaret
yapmaktadır. Türk tüccarlar Çin ekonomisini
yavaş yavaş eline geçirmeye başlar. Çin ile
ticaretin artması ve lüks tüketim maddelerinin
kolay ve bol bulunması üzerine Türk boyları
arasında Çin kültürü yayılmaya başlar. Türk
beyleri arasında Çin yaşam biçimi özentisi
oluşur. Hatta bir misyonerin “Çin’lilerin
Zenginlik Kaynağının Budizmden
Kaynaklandığı” sözüne Tapo’yu ikna eder.
Bunun üzerine Tapo, Budist olur ve bir
tapınak ile bir buda heykeli yaptırır. Hatta
Budizmi korumak ve yaşatmak için seferberlik
ilan eder. Çin yaşam biçimine ve inanışlarına
özenen Tapo, ikiye bölünen Çin’in iki
İmparatorluğu (Doğu-Chou/Batı-TSİ)
ilişkilerinde iki imparatorluk arasındaki
dengeyi korumakta başarısızlığa uğrar. 577
yılında Doğu ve Batı Çin (Chou ve TSİ)
arasında savaş meydana gelir. Batı Çin
(Chou), Doğu Çin (TSİ) yi yenilgiye uğratır ve
ortadan kaldırır. Bu savaştan sonra
Göktürkler ile Chou arasında anlaşmazlıklar
başlar ve iki imparatorluğun arası açılır. Bu
olayın üzerine Tapo, ordusu ile Çin’in içlerine
doğru ilerleyerek Pekin bölgesini yağmalar.
Chou’ların TSİ prensini kaçırmalarına göz
yumunca da saygınlığı azalır.
Tapo, yönetimi altında bulunan
İmparatorluğun Doğu bölümünü idare
etmekteydi. Batı kanadı kardeşi İstemi Yabgu
tarafından idare ediliyordu. İstemi Yabgu,
uzun süre imparatorluğun Batı kanadını
yöneterek bölgesinde önemli bir güç haline
gelmişti. Aslında Sağ Yabgu olan Tapo’ya
bağlıydı ancak Kazandığı zaferler ve elde
ettiği güç ile kendi kararlarını vererek hareket
ediyordu. İstemi’nin Tapo’dan bağımsız
hareket etmesi Göktürkleri zora sokan
faktörlerden biri olmuştu. İstemi 576 yılında
öldüğünde yerine oğlu Tardu geçti.
Tapo’nun yönetimi bu tarihten sonra
zayıflamaya başladı. Çin ile iyi ilişkiler
kuramayan Tapo, İmparatorluğun
zayıflamasını önleyemedi. Tapo, hakimiyeti
altında bulunan İmparatorluğun Doğu
kanadını ikiye ayırarak kendi kontrolü altında
olmak üzere doğu tarafına kardeşi Kolo’nun
oğlu Işbara’yı, batı tarafınıda küçük kardeşi
Jotan’ı tayin etti.
Tapo ile Chou ve TSİ arasındaki
anlaşmazlıklar her iki ülkeninde iç işlerini
önemli ölçüde etkiledi ve karışıklıklara neden
oldu. Çin, bu karışıklıklarla mücadele
etmekteyken önemli bir gelişme meydana
geldi. Sui sülalesi, Çin’in içinde bulunduğu
karışıklığıda fırsat bilerek Çin’in egemenliğini
eline geçirdi. Bu müdahaleyle Çin ilk kez
ulusal bir birliğe kavuştu ve 400 yıla yakın bir
süre devam eden kargaşa sona erdi.
Çinin ulusal birliği gerçekleştirdiği 581 yılında
Tapo kağan vefat eder ve yerine Kolo (Kara)
Kağanın oğlu Işbara geçer. Tapo’nun
ölümüyle birlikte yönetim kavgası baş
gösterir.
Işbara Dönemi (581-582)
Bumin’in oğlu Kolo(Kara) Kağanın oğlu olan
Işbara, amcası Tapo’dan sonra yönetime
geçti. Işbara’nın, yönetime geçtiği dönemde
Göktürk’ler iç karışıklıklarla boğuşur ve
zayıfalamış durumdaydı. Batı kanadının
Yabgu’su İstemi’nin ölümünden sonra yerine
geçen oğlu Tardu, babası İstemi gibi doğu
kanadının hakimiyetini kabul etmiyor,
yönetimi tek başına ele almaya çalışıyordu.
Çin, bu ayrılığı körükleyerek Tardu’ya
hediyeler ve elçiler göndererek Doğu
Kanadının Yabgu’su Işbara’yı tanımadığı,
kendisinin muhatap ve dost kabul edileceği
mesajlarını göndererek Tardu’yu Işbara’ya
karşı kışkırtmaya başladı. Bir sonraki adımda
da Çin’deki onbin civarında Türk tüccarını
sınır dışı etti. Bu durum Işbara yönetimindeki
Doğu bölgesini zor duruma düşürdü. Bölgede
kıtlık ve yoksulluk baş gösterdi. Bu nedenle
de Doğu’daki pek çok boy Batı’ya göç etti.
Yaşanan olumsuzluklar ve Çin’in Tardu’ya
desteğiyle, Tardu kendi egemenliğini ilan etti
ve İmparatorluk yıkılarak fiilen ikiye
bölünmüş oldu.
Göktürk İmparatorluğunun yıkılmasıyla Batı
Göktürk İmparatorluğunun başına Tardu,
Doğu Göktürk İmparatorluğunun başına
Işbara geçti.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol